29 Ocak 2012 Pazar

Google Prediction (Tahmin) API

Google Prediction API, Google'in yazilim gelistiricilere sundugu servislerinden bir tanesi, "Machine Learning" yani turkcesi Otomatik Ogrenme veya Yapay Zeka ile Ogrenme olan teknolojinin google'in bulut sistemlerinde RESTful servisidir. Aslinda Google bu servisini 2011 Google IO'da tanitmis ve benim takip ettigim kadariyla cok fazla sukse yapmamis bir servisi (yaniliyorsam lutfen duzeltiniz).


Gercek zamanli verilerinizi yorumlamanizi ve dogru yonlendirmenizi saglayan servis, uc ana adima sahip:
  • Veri kumenizi hazirlayip / yorumlayip google cloud sistemine yukluyorsunuz. 
  • Birakin google kendi kendini verdiginiz bu veri kumesi ile egitsin ve hazirlansin.
  • Artik geriye yeni verileri gercek zamanli  veya degil google'a gondererek, sonuclarini  servisten almak kaliyor.
Tabii bunlari yaparken onemli bir kac nokta var, dogru sonuclara ulasmak icin sisteme yukeleyeceginiz veri kumesinin ozenle ve dikkatli  hazirlanmasi gerekiyor. Bunun ustune de, servisten donen degerlerin zaman zaman kontrolunu saglamak ve gerekiyorsa guncellemeleri yapmak cok kritik. 

Servisin aslinda iki tane de cok yararli eklentisi var. Bunlardan bir tanesi "Stream Training", yukaridaki 1 ve 2 numarali adimlari gercek zamanli olarak degistirmenizi ve guncellemenizi sagliyor ki, boylelikle servis sonuclarinizin guncelligini yitirmeden size hizmet etmeye devam etmesini saglayabilirsiniz. Tabii bunun performans anlamindaki etkisi nasil olacaktir cok emin olamiyorum. Bazi projelerimde bu API'yi kullanmayi dusunuyorum, zamani gelince sonuclarini sizinle paylasacagim. 

Digeri ise "Hosted Model" veya "Prediction Gallery" onceden hazirlanmis servisleri bedava veya ucretli olarak kullanmanizi sagliyor.  Baskalari veya google tarafindan kullanilan ve size sunulan "Spam Algilama", "Duygu Analizi" gibi bazi yatay hizmetleri bunlara ozel veri kumeleri hazirlamadan kullanabilirsiniz. Hatta siz de bu tur servisler hazirlayarak ucretli olarak satisa cikarabilirsiniz (aslinda guzel bir girisim alani olabilir).

Daha detayli bilgilere ve demoya (ingilizce) bu videodan ulasabilirsiniz:



Bu API ile neler yapilabilecegi hayal gucumuzle sinirli tabiki ama ilk akla gelenler arasinda bu asagidakiler siralanabilir, gecen sene mayis ayinda bu videoyu izlerken aldigim notlara ise bu linkten ulasabilirsiniz.
  • Spam Algilama : Mesela bir forum sisteminiz var, spam, erotik veya kufurlu icerikleri filtrelemek istiyorsunuz. Bunu manuel yapmak yerine, bu servisle otomatize edebilir ve daha zengin ve kaliteli icerige sahip bir forumunuz olabilir.
  • Duygu Analizi : Mesela sosyal medyada sirketiniz / hizmetiniz ile ilgili yorumlari pozitif, negatif olarak siniflandirmak icin kullanabilirsiniz. Boylelikle sirketinizi veya hizmetinizi nasil sekillendirebileceginize daha rahat karar verebilirsiniz.
  • Kategorizasyon : Elinizde yuklu miktarda yapilandirilmamis icerik  (unstructured content) varsa bu icerigi iyi hazirlanmis bir ornek veri kumesi ile cok guzel bir sekilde etiketleyip kategorize edebilirsiniz.
  • Mesaj Yonlendirme : Herhangi bir sisteme (yardim masasi, bilgi isteme forumlari vs...) mesajlarin dogru bir sekilde otomatik olarak yorumlanip yonlendirmesini saglayabilirsiniz.
Bildigim kadariyla, Google Gmail uygulamasinda, gelen kutusunu siniflandirmak icin bu API'yi kullaniyor. Yine ayni sekilde HP de hata ve kalite kontrol araci olan QC icin kullaniyor. Ford ise hibrid arabalari icin kullaniyor.

Daha fazla bilgi icin bu linktenten, bedava ve/veya ucretli kullanim kolatalarina ise buradan ulasabilirsiniz.

24 Ocak 2012 Salı

Ryan Gosling ve Drive

Gecen gece Drive'i izledik. 

Tahmin ettigimden cok daha guzel bir film cikti. Beklentin dusuk olunca veya bir beklentin olmayinca filmlerin boyle super cikmasi cok guzel degil mi?


James Sallis'in ayni adli romanindan uyarlanan film, Los Angeles'da gunduzleri Hollywood filmleri icin kovalamaca sahnelerinde dublor surucu olarak calisan, geceleri ise cesitli hirsizlik veya legal olmayan eylemlerde surucu olarak kiralanan bir soforun hikayesi kisaca... Bu anlamda daha once GTA veya Driver isimli bilgisayar oyunlarini oynadiysaniz hikaye cok tanidik, bildik gelecek size :)

Ana karakterimiz olan soforu Ryan Gosling canlandiriyor. Minimum konusma ve bir kac gulumseme haricinde  sifir yuz mimikleri ve super cool montu ile ciddi goz doldurmus bu roluyle. Kendisi son zamanlarda Hollywood piyasasinda populerligini artirmis ve benim de Blue Valentine ile gozume girmis bir aktordur. Yeni calismalarini bekleyip gorecegiz. Ryan Gosling'e Shannon rolunde eslik eden Breking Bad'ten tanidigimiz Bryan Cranston.

Esas oglanimiz gayet cool ve kendi isine bakarken, kocasi hapisanede olan yan komsundan ve kucuk oglundan etkilenir ve sikca beraber zaman gecirirler hep beraber. Daha sonra kadinin kocasi hapisten cikar falan... Basi belada oldugu icin ve kadini ve cocugu tehlikeye attigi icin adama yardim etmeye karar verir ve olaylar gelisir :)

Acikcasi ben filmden cok etkilendim. Kitabini okumadim ama hikaye ve karakterler yerli yerine oturmus ve Gosling'in de performansi  gayet basarili idi. Kitabi da okunacaklar listesine ekledim, okuduktan sonra uyarlamasinin yorumunu da yaparim bir ara. One cikan bir diger nokta ise filmin muzikleri, gayet yerinde ve ton ayarlamasi guzel kurgulanmisti bence.

  

22 Ocak 2012 Pazar

Hizli Hayat

Cok "hizli" bir hayatimiz yok mu sizce de? 
Cok "hizli" tuketmiyor muyuz herseyi?
Cok "hizli" karar vermiyor muyuz?
Gunler cok "hizli" degil mi?

Sadece bana mi oyle geliyor yoksa, anlamadim ki...

Gecen gun yasadigim cok onemsiz ve basit bir olay bunlari dusunmeme sebep oldu. Bir arkadasimin dogum gununu ogle arasinda kutlamak icin sirketin yakinlarinda olan Pelit Pastanesine gitmistik. Once yemek yedik,  sonrasinda ismarladigimiz pasta geldi, mumlar uflendi falan ama daha mumlar sonmeden garson pastayi kesmek icin onunden aldi dogum gunu kizinin... Garsonda bir suc yok sonucta herseyi bir saate sigdirmak isteyen bizdik... 

Evet, sonrasinda da bunlari dusundum. Cok hizli yasiyoruz ya...

Hersey cok hizli
Etrafimizdaki gundeme bir bakin, bunun icin twitter TT'leri (Trending Topics) dogru bir adres olabilir diye dusunuyorum yada TV kanallarinin ana haber bultenleri. Konular o kadar cabuk degisiyor ki, daha birisinin ne oldugunu anlayamadan, onun uzerinde dogru duzgun dusunemeden bir digeri geliyor. 

Baska bir ornek, etrafimdaki herkes bir sekilde hizli yoldan zengin olmak istiyor. Kim istemez zengin olmayi ama o yolda ilerlemenin hic mi bir onemi yok. Neden hersey pat diye olsun istiyoruz. Hedefe ulasmak icin cabalamak guzel degil mi? Steve Jobs 'u tanimayan yoktur herhalde artik, yok soyle deha, yok boyle muhtesem insan diye heryerlerde bahsedilen bu insanin meshur bir cumlesi var. 1980'lerde Apple'dan   atilmadan once Macintosh takimina surekli soyledigi bir cumle "The journey is the reward" yani kisaca "odul yolculuktur".

Ya da, dogru duzgun hic birseyin zevkini almadan oburune gecmek istiyoruz. Ama herseyde boyle, diyelim cok guzel bir is basardiniz, daha onunla ilgili muhakeme yap(a)madan yeni zorluklar ve adimlara geciyoruz. Bunu istedigimiz icin veya karar verdigimiz icin degil, bir sonraki adima gecmezsek geride kalacagimizi dusunereke surukleniyoruz o yeni adima...

Varmak istedigimiz yere hemen varmak istiyoruz, vardigimizda da, soluk almadan hemen baska bir yere varmak istedigimeze karar veriyoruz. Tabiki oraya da hemen varmak istiyoruz. Bu kadar hizli yasamak zorunda degiliz. Bir nefes alin, biraz rahatlayin, merak etmeyin dingin olmak iyidir...

Bu arada Hadise'nin "Fast Life" diye bir sarkisi varmis, bu vesile ile ogrenmis oldum :)



15 Ocak 2012 Pazar

2011 Retrospektif

Normalde ben yilbaslarinda oyle kendine hedefler koyan veya kagitlara, pecetelere listeler yazan birisi degilim, bilen bilir. Yok yok, eski yili Berlin Flarmoni konseri ile ugurlarken, yeni yili Viyana Flarmoni konseri ile karsilayan aristokratlardan da degilim merak etmeyiniz.  

Ama gel gor ki, mesleki deformasyon bana 2011'i degerlendirmeye, bir yil boyunca neler yaptigima, neyi iyi neyi kotu (kotu bisey yok aslinda gelistirilebilir diye bisey var(mis) buda mesleki kandirmaca) yaptigima  bakma istegi var icimde durduramiyorum. Bununla da kalmiyor, 2012 icin de bir ongoru ve daha iyi(!) olma planlamasi da yapmak istiyorum. Soyle 2011'i madde madde ozetlemem gerekirse (bu madde madde olayi yanlis bir kullanimsa mazur gorun lutfen, daha once bunu hic yapmadigimi onceden soylemistim):
  • 2011 ile birlikte hayatimda ilk defa duzenli spor icin (hali saha maclarini saymazsak) guzel bir spor salonuna basladim. Zannetmeyinki duzenli gitmedim, bir yil icinde tam 117 kez spor salonunda bulunmusum, bence guzel bir istatistik oyle degil mi?
  • Hersene, bu sefer en az 4 - 5 haftasonunu snowboard icin ayiracagim sozu 2011'de de sadece bir haftasonuyla sinirli kaldi. O zamanlardan artistik bir resmimizi koyalim.
Snowboard Guzeldir
  • Calistigim sirketin ekonomik durumu simdiki gibi sorunlu olmadigi icin Bruksel, Berlin ve bir daha Bruksel (is) gezilerim oldu. Berlin guzel yer, kesinlikle gidilip gorunmesi lazim. Ozellikle Berlin Duvari ve hikayesini gercek kalintilari ile gormek etkileyici idi.
  • Filizim'in dis agrisi nedeniyle geciridigimiz zorlu bir sabahin kesfi Ara Cafe 'nin Selanik sandivici... Enfes bir lezzet bence... Benim gibi et ve kebabci birisini bile kendinen gecirdi. Iste o zamandan bir enstantane:
Ara Cafe
  • Kendimi isime o kadar cok kaptirmisim ki, hayatima zarar verdigini gormemisim. Ve daha da acisi, bu buyuk sirketin gozunde yaptiklarimin zerre kadar oneminin olmadigini gorememem olmus. Neyse iste o zamanki hallerimi Bertrand Russel'in bu sozunu re-tweet ederek dile getirmisim.
  • Google'in Blogspot ve AppEngine servislerinin mahkeme karari ile kapatilmasi ile kendi sitemi Google servislerinden alip Amazon Servislerine tasidim, (yazilimci olmanin faydalari tabi). Ve simdi cok cok memnunum.
  • Kendi gelistirdigim super, muthis, ekstra yararli  iPhone uygulamam "Flip & Copy v2.0" 'i Apple App Store'da yayina aldim. Gelsin paraciklar. Yine kendi uretimim olan "Trans & Copy" uygulamasi ise Google'in Translation API v1 servisinin durdurulmasi yuzunden suan icin bakima alindi mecburen. 
  • PS3 sahibi oldum ve yillar oncesinde (universite yillarindan sonra) jubile yaptigim oyun sektorune God of War serisi ile geri dondum (ben boyle oyun gormedim arkadas, sirf bu oyun icin Playstation alinir). Sonra da gerisi Uncharted ve GTA serileri ile devam ediyor.
  • Sony bilmem kac kez hack'lendi, Japonya'da tsunami oldu, Tayvan'da sel baskinlari oldu. Eee bunlar da benim (is) hayatimda organizasyon degisiklikleri, ekonomik onlemler gibi ciddi etkiler yaparak yer aldi.
  • Ilk arabami sirketteki bir arkadasimdan satin aldim. Artik Istanbulda her araba yolculugu benim icin ayri bir macera oldu. Bir yandan yollari cozmeye calisirken, diger taraftan park yeri bulma savasinda yillardir suren mucadeleye ben de katilmis oldum... 
Audi Q3 Test Surusu
  • Amazon Kindle sahibi oldum, artik hard copy kitap okumuyorum (yani genelde okumuyorum diyelim). Istedigim kitaba, istedigim yerden tik diye ulasmanin dayanilmaz hafifligi ve kolayligini yasiyorum artik. Ustelik istatistikte tutabiliyorum artik, Kindle'dan sonra yaklasik 6 ayda 17 kitap okumusum, bunlarin bazilarini Amazon'dan, bazilarini D&R'dan, bazilarini da ordan burdan bulmusum.
  • Filizim'le beraber yaz tatili icin kendimize cok tercih edilmeyen Fransiz Rivierasi 'ni sectik. Iyiki de secmisiz, hem yaz tatili oldu hem de kultur tatili oldu. Ozellikle Monaco'da kendimizi multi-milyoner hissetmeye baslamistik bile, mesela bu Ferrariler de benim sarayimin otoparkindalar :)
Monaco, Ferrari ve Ben



Eveet iste boyle, 2011 uc asagi bes yukari bu sekil gecti bende... Yillar sonrasina yadigar kalsin bakalim, 2012 beklentilerimi de yazacagim muhakkak, bekleyiniz efenim...